Vampir Akademisi hayranı olan ve Fransa'da yaşayan Val, Léona ve Sarah geçtiğimiz günlerde Londra'ya gidip 'Vampir Akademisi' setini ziyaret etti. Danila da dahil olmak üzere neredeyse tüm oyuncularla tanışma şansı yakalayan fanlar çektirdikleri resimleri ve yaşadıkları deneyimi Kozlovsky Brasil sitesi aracılığıyla bizlerle paylaştılar.
Resimler
Bir başka fanın çektirdiği resim
Val'ın ağzından Danila'yla tanışmaları:
(...)
Onların Danila hakkındaki deneyimlerini okumak için hazır mısınız? İşte başlıyoruz!
Bu iki günden sonra, uyumaya geri döndük. Ertesi gün oraya geri dönerken, kendimizi gerçekten kötü hissettik çünkü çoktan bize bir çok şey vermişlerdi ve özellerini ihlal ediyormuşuz gibi hissetmelerini istemedik… Ama Danila’yı görmek zorundaydık. Bu şansın kaçmasına izin veremezdik.
Onu görebileceğimizi bir an olsa bile düşünmedik. Onunla tanışmayı asla hayal etmedik çünkü onun çok yakın fakat ulaşılamaz olduğunu bilmek çok acı verici olurdu. Hatta onun hafta sonu için Rusya’ya döndüğünü bile düşündük.
Ama şansımızı kaçırmak istemedik. Bu yüzden 16 Haziran’da saat 11 civarında mekana geri döndük. Ve bekledik. Hiçbir umudumuz olmadan.
Ancak, sadece Dom ile konuştuğumu hatırlıyordum. Ayrıca bizi burada tekrar beklerken görmeleri halinde onlara vermek için gül de aldık.
Sarah’nın “Danila burada, Danila burada” dediğini duyduğumda Dom hakkında konuşuyordum, kafamı çevirdim ve Danila’yı mekandan çıkarken gördüm, bizi fark etmedi, sokağı dönmek üzere yürüyordu. Üzerinde siyah bir bere, mavi bir tişört, kot kapri, siyah ayakkabı ve mavi bir sırt çantası vardı.
“Danila, Danila” dedik. Bize doğru kafasını çevirdi, şaşırmış gibiydi, onu nereden tanıdığımızı anlamamış gibiydi.
Sonra, “Biz Vampir Akademisi Hayranlarıyız” dedik. Ona posterimizi göstermedim çünkü çıkartacak zamanım bile yoktu, Danila’nın burada olmasını hiç beklemiyorduk. Onu görmek büyük bir sürprizdi, onun kadar şaşırmıştık. Sonra, “Biz sadece sana şu gülleri vermek istedik, umarım seni rahatsız etmiyoruzdur” dedim. Aman tanrım, bu kısmı anlatmak çok zor, çünkü Danila’nın suratı o kadar mükemmeldi ki, sırf onun mükemmel olduğu için, çok mükemmel olduğu için, yüzü… mükemmel olduğu için, güzelliği için ağlamak istedim. Gülleri aldı, hala şaşkındı ve “Ah, teşekkür ederim… hayır hayır sorun değil” dedi.
Sesi… onu… anlatamam… İngilizce konuşması… yapamam…. Çok fazla duyguya sahibim. Rüya görüyormuş gibi hissettim. Yada ölüp cennete gittiğimi ve Danila’nın da melek yada tanrı gibi bir şey olduğunu hissettim.
Ona Fransa’dan olduğumuzu söyledik ve gülümseme “Gerçekten mi?” diye sordu. (Tıpkı Rus röportajındaki “Gerçekten mi?” dediği gibi söyledi. Biliyorum, öldüm).
Sonra, “Senin için bir mektubum var” dedim. Ellerim deli gibi titriyordu ve hepimiz onun tarafından hipnotize edilmiştik. “Benim için mi? Teşekkür ederim” dedi sonra da mektubu aldı.
Ona kitabımı imzayabilir misin diye sordum, “tabii ki” dedi ve kitabımı alıp imzaladı. Bir ayağını duvara koydu, bacağına dayandı ve imzaladı.
Aman tanrım bir saniyeliğine bacaklarının hareketine baktık, sonra da tekrar suratına baktım. Utangaç bir gülümseme ile “Adın ne?” diye sordu.
Hala nasıl nefes alabildiğimi bilmiyorum… “Val” diyerek cevapladım. Sonra adımı tekrarladı, “Val” ve yine öldüm. Ve “evet” dedim, adımı heceledim. O da kitabın üzerine yazdı.
Sonra da diğer kitapları imzalamak için aldı. O imzalarken Sarah ve ben, “Filmlerini ve Legend 17’i izledik” dedim. Büyük bir gülümseme ile “Gerçekten mi?” diye sordu. “Evet, çok yeteneklisin, filmlerini seviyoruz, hepsi birer sanat eseri” dedik. O anda, Danila’nın yüzünde bir aydınlanma gördüm. Bütün suratında mutlu bir ışık vardı. Onun kariyerini bildiğimiz için oldukça duygulanmış görünüyordu. “Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim” dedi.
Herkesin sessizleştiği o anda bir çok duygu yaşandı, bu yüzden: “Nasılsın?” diye sordum, bir saniye düşündü ve cevap verdi, “Teşekkür ederim… iyi” Çok tatlıydı! Sonra, “Çekimlerin nasıl gidiyor?” diye sordum. Bir saniye kadar tereddüt etti, Danila’nın dikkatlice cevap vereceğini biliyordum, “Harika, elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz…” dedi.
Onunla fotoğraf çektirmemin mümkün olup olmadığını sorduğumda, gülümseyerek evet tabii ki dedi. Komikti çünkü bir taraftan çantasın tutarken, diğer taraftan da gülü tutuyordu. Fotoğraf çekmek için onun yanında gittim ve Dimitri Belikov’umuz olan Danila Kozlovsky’e dokunduğumu fark ettim. Hatta sanırım yüksek sesle, “aman tanrım” da dedim.
Kucaklaşmak için tereddüt etmedim, bu muhtemelen hayatımdaki tek fırsattı. Beni reddetseydi anlardım çünkü bu pek Rus tarzında değildi. Danila’nın suratını gördüm, ne dediğimden pek emin değildi fakat utangaç bir gülümseme ile, “evet tabii ki” dedi. Ve sarıldık, o anda hayatım %400 tamamlandı. Bütün hayallerim gerçek oldu. Danila herkesle fotoğraf çektirdi, Sarah da onu kucakladı. Ona tekrar tekrar teşekkür etmeye başladık. “Teşekkür ederiz, her şey için teşekkürler, hayallerimizi gerçekleştirdin, hayatımızı tamamladın.”
Danila duygulanmış gibiydi ve kafa sallayıp gülümseyerek teşekkür etti. Sırt çantası, gülleri ve mektubum ile yürüyüp gitti. Birkaç metre sonra, kafasını çevirdi ve hala orada olup olmadığımıza baktı.. ha!Çeviri FlawlessZoeyDeutch bloguna aittir. Diğer oyuncularla çekilen resimlere ve haklarında yazılanlara buradan ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder