Üzgünüm bu konuda fazla bilgi veremem fakat bariz olan bir seyi söyleyebilirim ki o da Vampir Akademisi, Amerikalı yazar Richelle Mead arafından kaleme alınmış 6 kitaplık bir seri. Film ise serinin ilk kitabını konu edecek.
-Vampir filmlerini sever misin?
Ever, severim. Ama çok fazla vampir filmi izlediğim söylenemez. 'Vampirle Görüşmeyi' ve Drakula'nin farklı versiyonlarını ve 'Dance of the Vampires' gibi filmleri izledim yalnızca. Bunların hepsi klasiklesmiş vampir filmleri o yüzden kendimi aynı kategoriye koymam biraz küstahça olur. Fakar Vampir Akademisi de oldukça popüler bir seri -birçok farklı dile çevrilmiş, milyonlarca kopya satmış - ve dünya çapında bir sürü hayrandan olusan kocaman bir fandoma sahip. Hollywood böyle bir şeyi asla kaçırmazdı zaten. Mayıs ayında çekimleri başlayacak olan filmin yönetmenliğini Mark Waters yapıyor ve bende filmdeki rollerden birine seçildim.
-Büyük bir rol mü?
İyi bir rol, söyleyecek birkaç repliklerim var en azından. Aslında başrol erkek karakteri oynayacağım.
-Karakter Rus olduğu için mi seni seçtiler?
Aklınıza ilk gelen şey hemen bu oluyor değil mi? Evet, karakterim Rus ve adı Dimitri Belikov. İlk başta yapımcıların Amerikalı ya da İngiliz bir oyuncu isteyip sonradan fikirlerini değiştirmişler. Kitabın anlatıcısı, Rose'a göre Dimtiri kendisi kadar akıcı İngilizce konuşan biri ve büyüleyici aksanı Rus kimliğine ihanet ediyor.
-Filmde bolca aksiyon olacak değil mi?
Yeterince aksiyon olacaktır ama Vampir Akademisi sadece aksiyon odaklı değil aynı zamanda psikolojik yöne de ağırlık veren bir yapım. İşte bu yüzden bence Alacakaranlık'tan biraz farklı. Karakterler, -benimki de dahil olmak üzere- insancıl duygulara yabancı değiller -aşık olup acı çekiyorlar ve hatta depresyona bile giriyorlar.
-Dimitri'nin senden daha ruhsuz olması seni rahatsız ediyor mu?
... Bana oldukça romantik bir rol teklif edildi ve bu film sayesinde uzun yıllar sonra Amerikan film sektöründe oyunculuk yapan ilk Rus aktör olacağım. Bu yüzden bu role tepeden bakmıyorum. Rus filmlerini geride bırakıp Hollywood'a adım atmak belki yanlış bir hareket olacak hatta salakça ya da akılsızca gelecek, belki Rusya'daki gibi film teklifleri almam biraz zaman alacak ama ben iki film endüstrisinde birden çalışmayı ve iki farklı ülkede yaşamayı sorun etmiyorum. Açıkça söyleyebilirim ki bu benim her zaman hayalimdi zaten. Amerikan filmlerini ve onların kültürlerini her zaman sevdim, öyle ki dillerini bile öğrendim.
-Bir keresinde 'Soulless' filminden sonra hayatında bazı şeylerin değiştiğini hissettiğinden söz etmiştin. Konuyu biraz daha açabilir misin?
Soulless'ın bu kadar başarılı olacağını beklemiyordum, sanırım kimse beklemiyordu. Benim tek beklentili olduğum proje 'Spy'dı. Çünkü 'Soulless' günümüzde geçen bir hikaye ve bunun çok ilginç bir yanı yok. 'Spy' ise daha farklı, tamamen hayal ürünü bir mekan olan üstün teknolojilerde donatılmış uçaklar ve kameraların olduğu ütopik bir Moskova'da geçiyor. Bir çizgi romandan uyarlanmış kahramanlık filmi, yani bizim (Rusya) için oldukça sıradışı. Ama soradan anladık ki bu pek de bizim kalıplarımıza uyan bir tür değilmiş. Seyirci izlediği şeyde kendini görmek istiyor ya da kendilerinin yaşadığı çağda geçmesini. 'Soulless'ın yakaladığı başarısı, gişedeki hasılatları, ödüller ve bütün basında benimle ilgili yapılan yorumlar için çok minnetarım. Gerçekten hoş bir duygu. Ama her yeni keyif yeni korkuları da beraberinde getirir.
-Nadir oynadığın roller sadece komediler değil aynı zamanda kötü karakterleri pek canlandırmıyorsun. O tarz roller için teklifler almıyor musun?
Şimdilik almıyorum. Ama zaman içinde nasıl bozulmuş birine dönüştüğümü kanıtlarsam teklifler gelecektir. Birkaç tane pek iyi olmayan roller için teklif aldım ama aslında onlar kötü karakterden çok aptal insanlardı. Bu tarz rollere ihtiyaç duymuyorum. Esaslı bir kötü karakteri canlandırmaktan çekinmiyorum sadece rolü verin yeter. Negatif rollerin parlak imajımı zedeleyeceğine de inanmıyorum. Mesela 'Merry Fellows (Veselchaki) 'daki rolümü hiç düşünmeden kabul ettim. Casta Diva'daki gibi bacaklarımı tıraş edip, kadın çorabı ve elbisesi giyebileceğim bir rolü bir daha ne zaman canlandırabilecektim ki? Bu bir aktör için büyük bir deneyimdir, sizi kendinize getirir ve bende bunu destekliyorum. Burada asıl sorulması gereken işin kalitesi ve prodüksiyonun iyi olup olmadığıydı ve ben uzunca bir süredir müzikal yapmak istiyordum.
-'Five Brides' ve 'Merry Fellows' filmleri dışında hiçbir komedide yer almadın.
Pek çok kez bir komedide oynamak istedim ama hep son anda fikrimi değiştirdim. Sanırım en iyisi de buydu. Pavel Ruminov (Rus yönetmen) ile bir fikrimiz var; katıksız bir komedi değil ama oldukça komik. Fikri sevdik, umarım hayata geçirebiliriz. Yani gerçekten hoş bir komedi filminde yer almak istiyorum. Eğer elime güzel bir senaryo geçerse rol için mücadele edeceğim.
-Vampir Akademisi çekimleri boyunca Hollywood'un verimli işleyişini benimsedikten sonra Rus sinemasının gel-gitli, tahmin edilemez hallerinin sana artık daha sinir bozucu geleceğini düşünüyor musun? Yani Amerikanlaşacağını ve bunun seni iyi yönde etkilemeyceğini...
Hayır, bunun olacağını sanmıyorum. Çünkü ben zaten yeterince yaşlıyım, 27 yaşındayım (artık 28). Her ne kadar ABD'yi ve batıyı sevsem de ben her zaman bir Rus olarak kalacağım. Rusya'dan temelli ayrılmak istemiyorum ama sonsuza kadar da orada kalmak gibi bir niyetim yok. Sürekli olarak hareket halinde olmak istiyorum. İki farklı şehirde yaşamak gibi bir hayalim var -bu bir hayaldi ama şimdi şansa dönüştü. Çok büyük bir armağana sahibim, iki farklı şehirde yaşayabilirim. Ve şansımı o yönde değerlendireceğim.
Kaynak | Çeviri: VAMovieTurkey
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder