20 Ağustos 2013 Salı

Richelle Mead, DhampirLife'a Verdiği Röportajda Vampir Akademisi Fragmanın'dan Bahsetti


Richelle Mead, film için açılmış olan fan sitesi Dhampir Life'a fragman hakkında geçtiğimiz günlerde bir röportaj verdi:

DhampirLife: Şimdiye kadar gördüğümüz görüntüler oldukça muhteşem. Fragmanda birkaç sahne var ki inanılmaz -hayal ettiğimizden bile güzel- neredeyse sahnenin ne olduğunu anlayamıyoruz. Sette ya da fragmanda gözüne çarpan ve bunu daha önce ben neden düşünemedim dediğin bir şey oldu mu?

Richelle Mead: Senaryoyu okuduğumdan beri kıskandığım tek bir şey vardı o da Daniel Waters'ın espri dolu diyaloglarıydı. Millet, onları yazanın ben olmasını öyle çok isterdim ki. Sahnelerden parçalar izleyip karakterlerin diyaloglarına şahit olduğunuzda eminim siz de çok seveceksiniz. Kimi zaman komik kimi zaman ciddi, geriye kalan kısımlarda ise oldukça dokunaklı. Daniel bu işte tam bir usta. 


Görsellik konusundaki asıl sorunuza gelecek olursam. Yapımcıların ortaya çıkardığı işi gerçekten çok SEVDİM. Görsel açıdan benim hayal ettiğimden çok daha iyi bir noktaya getirilen pek çok detay var. Kafamda çok fazla şey canlandırabilirim ama benim yazarken asıl odağım her zaman karakterlerim, onların diyalogları ve duyguları oluyor. Genelde bir sahneyi kurgularken mümkün olduğu kadar az tanımlama yaparım çünkü bazı şeyleri siz okurların hayal gücüne bırakmak isterim. Fakat set tasarımcıları her şeyi en küçük detaya kadar düşünmek zorunda çünkü onların benim gibi okur ayrıcalıkları yok. Görsel öğeler onların uzmanlık alanı. Yani benim hayal ettiklerimin yüz katı fazlasını düşünme yetisine sahipler. Sette dizaynı en güzel mekanlardan biri de kilisenin tavan arasıydı. Özellikle muhteşem görünmesinin nedeni sil baştan inşa edilmesiydi. Bazı sahneler ise - sınıf sahnesi gibi - gerçek mekanlarda çekildi. Ama kilise temelden inşa edildi ve nefes kesiciydi. Lissa ve Christian'ı ilk karşılaşmaları için oraya koyduğunuzu düşünün... şey, o güçlü anı hayal bile edemiyorum.

DL: Genelde film fragmanları bu kadar çok sahne içermez ve bu kadar kilit noktaya değinmez, yani bizi oldukça şaşırttınız! Şanslıyız ki pek çok karakteri görme şansımız oldu; Victor, Kraliçe Tatiana, Mia, Kirova vs. gibi. İzlediğimiz görüntülerden yola çıkarsak karakterlerin sunum şekli hakkında düşüncelerin nelerdir ve en çok neyi sevdin?

RM: Karakterlerin sunumunu çok sevdim. Bu bahsi geçen dört karakter hikayede yazmakta en çok zorlandığım karakterlerdi. Ve yapımcılar her bir karakterin ayrı ayrı aydınlık ve karanlık tarafını ortaya çıkardı. Özellikle Tatiana çok karmaşık bir karakter. Pek çok kez hepimiz onun suratına bir yumruk atmak istemişizdir... ama Adrian'ın ona olan o müthiş sevgisi düşünülürse ne kadar kötü biri olabilir ki? Katlanılmaz biri oluşu dışında aynı zamanda nazik bir yanı da var. Bu yüzden çok yetenekli bir oyuncuya ihtiyacımız vardı. Joely  Richardson gibi böylesi büyük bir yeteneğe sahip bir aktrisi seçerek bir hayali gerçekleştirdiler. Yönetmen ve kast yönetmeni oyuncular konusunda akıl dolu seçimler yaptılar. Mesela Sami Gayle de o ikiliği Mia'ya taşıyor. Ekipteki en genç oyuncu olmasına rağmen inanılmaz bir iş çıkardı. Henüz reşit olmadığı için annesinin her gün sette yanında olması gerekiyordu. O yaşta Mia'nın şirret ve masum yanını ortaya koyuş şekli beni çok şaşırttı. Kirova'nın benim yazdığımdan daha genç olması da çok zekice. Genelde genç kadınlardan güçlü liderler yaratılmaz. Fakat Olga Kurylenko bunun tam tersini ispatlıyor; Rose'un hem düşmanı hem de müttefiki rolünü muhteşem bir şekilde canlandırıyor.

Tıpkı Gabriel Byrne gibi... Ah, Gabriel. Vampir Akademisi'nin çizgi romanlarının çizeri Emma Viecelli'yi ne kadar kıskandığımı söyleyebilir miyim? Çünkü kendisi sete gittiğinde Gabriel ile tanışma şansı yakaladı. Benim ziyaretim sırasında onun çekimleri çoktan bitmişti ama Emma onun mükemmel bir beyefendi olduğunu söyledi. Onu. Çok. Kıskandım. Uzun zamandır hayranı olduğum biri ve filmin kastına seçildiğini duyduğumda, şey... Mead Malikanesi'nde büyük bir hayran çığlığı koptu. Fragmanda çok az görünüyor ama onu Victor olarak bir videoda izleme şansım oldu ve hayranlar onun rolünün aslında ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorlar. Size şunu söyleyeyim; rolünü oynamıyor, yaşıyor adeta. Kendisini izlemek için bekleyin.

DL: Fragmanda bazı görüntüler hayranların kafasını birazcık karıştırdı. Çoğunun tepkisi pozitifti fakat şüpheyle yaklaşanlar da oldu. Tahmin ettiğimiz üzere kitap ve film arasında bazı değişiklikler vardı. Şu anda insanlar daha sakin ve fragmanı etraflıca tekrar izlediler. Senin bu konuda söylemek istediğin bir şey var mı?

RM: Her zaman söylediğim şeyi tekrar söyleyeceğim; bu film kitaplara çok sadık kaldı. Biliyorum insanlar ufacık değişikliklerden bile hoşlanmazlar ama iki farklı sanat türü harmanlandığında bu gibi değişiklikler kaçınılmaz olur. Sizden kitaptaki en önemli anları listelemenizi istesem bunların hepsinin filmdekilerle eşleşeceğine eminim. Bu, öyle kitabıyla alakasız görünen uyarlama filmlerden biri değil. Yani izlediğiniz zaman bunun Vampir Akademisi olduğunu anlayacaksınız. İnsanların fragmanı izledikten sonra aklı karıştı çünkü görüntüler çok kısa ve hızlıca montajlanmıştı, bir bütünlüğü yoktu. Daha uzun bir fragman ya da filmin tamamını izlediğinizde her şey size daha anlamlı gelecektir. 

Fakat beni en çok şaşırtan şey bir hayranın fragmanda Kirova ve Christian'ın öpüştüğünü düşünerek üzülmesi oldu. Ben de üzülürdüm doğrusu... eğer o sahnede yaşananlar bu düşüncelere yakın bir şey olsaydı. Ama inanın bana öyle değil. Biliyorum insanlar o masa sahnesinin ardındaki gerçekleri bilmek istiyor ama söyleyemem. Tek söyleyebileceğim kitaptaki kilit sahnelerden birinin filme adaptasyonu sırasında bazı şeylerin görsel olarak iyi bulunmadığı ve değiştirildiği. Orada denedikleri şey filmi sıkıcı olmaktan kurtarıyor (İlginizi çekti değil mi?) ama yine de hikayeye sadık kalıyor. İzlediğinizde anlayacaksınız ve güvenin bana 'Ah, şimdi çözdüm!' diyeceksiniz. 

DL: Hayranlar sabırsızlıkla Zoey, Danila, Lucy ve Dominic'i karakterlerine bürünmüş bir halde görmek için sabırsızlanıyordu. Fragmanda yansıtılan ilişkiler arasındaki uyumu çok sevdik. Bu dörtlünün yarattığı dinamiği ve karakterlerine katkılarını nasıl yorumlarsın?

RM: Film ve kastın en güzel yanlarında biri set dışında da herkesin birbiriyle çok yakın olması. Setteki ilk yarım günümde Danila orada değildi ama geldiğinde herkesin yaşadığı sevinci ve onu karşılama şeklini görmeliydiniz. O ve Zoey birbirlerini yanaklarından öpüp 'Canım' diye seslenmişti. Çekim arasında Zoey ve Lucy'nin yanyana oturup sohbet ettiklerini gördüm, tıpkı Rose ve Lissa gibi yakın görünüyorlardı. Zoey ve Cameron'ın şakalaşmaları da tıpkı Rose ve Mason gibiydi. Dominic'in de komik şakalar yaptığını duydum. Oyuncular karakterler değiller tabii ki ama onları çok iyi anlıyorlar. Kişiliklerini, karşısındakine vereceği tepkiyi anlıyorlar ve bu benim için çok ÖNEMLİ bir şey. Ve bence birkaç güzel sahne izlediğinizde bu sizin için de önemli olacaktır.

DL: Son olarak en önemli şeye gelelim; en çok beklenen 'şehvet büyüsü' sahnesine. Pek çok hayran şoka girdi (iyi anlamda tabii) çünkü kimse o sahnenin daha ilk fragmanda gösterileceğini beklemiyordu! Çok kısa bir görüntü olsa da memnun kaldığımızı söylemeliyim. İnsanların o sahneye verdiği reaksiyon umduğun gibi miydi? Çok sevdiğin bir hayran reaksiyonu oldu mu?

RM: Fragmanı önceden izlediğimde ve o sahnenin fragmanda yer aldığını gördüğümde 'Ah, dostum, 43 saniye boyunca çığlıklar susmayacak!' diye düşündüm. Ve internet üzerinden gördüğüm tepkilere bakılacak olursa da yanılmamışım. Herkes o sahne hakkında oldukça heyecanlı, haksız da sayılmazlar. O sahnede gizliden gizliye en sevdiğim şey Dimitri'nin paltosunun da görünüyor oluşu. Tipik Dimitri. Yarı çıplak, tutku dolu bir anda bile paltosu çok uzakta değil... ve film böyle detaylarla dolu. Yapımcılar böyle pek çok küçük detay ekleyerek hikayeye ve karakterlere ne kadar önem verip dikkat ettiklerini göstermek istediler. Geriye kalan detayları da görmeniz için sabırsızlanıyorum!

Çeviri: elwiens
Kaynak: @VAMovieTurkey

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder